Şu 10 gündür hardaliye bir aklımda ki sormayın. Hardaliye, bir Osmanlı şerbeti. Uzun zaman önce unutulmuş olsa da artık kıymet bilen yerli üretici sayesinde tekrar hayatta. Sac ailesinin tamamen kendi yatırımlarıyla kurduğu Hardaliye tesisi ise kesinlikle bir örnek model. 1500'lü yıllarda ilk kez İstanbul'da satıldığını Busbecq'in Türkiye mektuplarında okuyoruz, Evliya Çelebi ise 1640'larda Trakya'da içtiğinden bahsediyor.
Şimdi gelelim nasıl yapıldığına:
Tamamen geleneksel yöntemle üretilen hardaliyenin yapım aşamasında kaynama, ısıl işlem, soğutma, dondurma, pastörizasyon gibi endüstriyel yöntemler kullanılmıyor. Trakya'nın geleneksel üzümü ezildikten sonra bekleyeceği fıçılara alınıyor, bu esnada içine siyah yabani hardal tohumu atılıyor. Beraberce yaklaşık 30 gün kadar bekliyorlar. Hardal tohumunun içindeki ''sinigrin'' mayayı ve alkol üretimini baskılıyor ve böylece ortaya alkolsüz bir şerbet çıkıyor.
Bu arada beklemenin son aşamasında içine vişne yaprakları atılarak aroma veriliyor. Daha sonra şişelenen hardaliye Edirne'nin tüm köftecilerine ve ciğercilerine yollanıyor.
Adres: Meydan, Yediyol Ağzı Sk., 22100 Edirne Merkez/Edirne
Bu gönderiye henüz yorum yapılmamış.